Etiketler

15 Kasım 2017 Çarşamba

ÇİNİ SANATI VE DETAYLARI

herkese merhabalar

uzuun süredir yazı yazmamamın en büyük suçlusu çini'dir :)
çiniyle ne kadar geç tanışmışım ve aslında ne kadar çok vakit kaybetmişim yeni anlıyorum... neyse bu heyecanlı giriş için affınıza sığınarak kelimeleri hemen toparlıyorum ve detaylara giriyorum. buyurunuz lütfen:)





aslında herşey arkadaşımın "çini kursuna kaydoldum sen de gelsene" demesiyle başladı...hiç aklımda olmayan ve pek de ilgi duymadığım bir sanattı kendisi ne yazıkki:( aslında tezhip kursuna gitmiştim ve elim de bu desenlere yatkındı ama hiç düşünmemiştim işte. belki de masaların üstüne süs diye koyulan o çini tabakları çok anlamsız bulduğum içindi bilemiyorum. ama sonra kurs başladı ve ben araştırma yapmaya başladım. ve o kadar güzel çinilerle karşılaştım ki inanılmaz bir bağ oluştu aramda. araştırdıkça aslında çininin sadece süs tabaklarından ibaret olmadığını hayatın tam da içinde olan bir sanat olduğunu anladım. ben yaptığım çini tabaklarımın içine kurabiyelerimi keklerimi koyup misafirlerime görsel şölen yapmalıydım...duvarda asılı kalamazlardı.. benim cahilliğimden midir yoksa çini hakkında bu ön yargı herkeste mi vardır bilemiyorum...



FIRINDAN ÖNCE
FIRINDAN SONRA























kursa başladım ve haftada iki gün olacak şekilde devam ediyorum. ama bana bu yetmiyor ve evde de sürekli birşeyler boyarken buluyorum kendimi. işi gücü bıraktım durmadan çini boyama yapıyorum yani :)

ama çini boyayınca tamamlanmış olmuyor. boyama bittikten sonra "SIR" denilen bir malzemeyle kaplanıyor ve ardından çini için özel "FIRIN" lara koyuluyor. bu fırınlar yaklaşık 950 derecelik bir ısıya ulaşıyorlar ve boyanan çinileri pişiriyorlar. mesela en üstteki mavi kase henüz fırından çıkmamış hali. "ÇİNİ BİSKÜVİSİ" denilen formlara boyamalar yapıldıktan sonra özel fırınlara götürülmek zorunda yani. sadece bu kısmı biraz zor çünkü her yerde fırın malesef bulunmuyor. sadece bazı şehirlerde ve bazı ÇİNİ ATÖLYELERİNDE... ama işin en güzel kısmı bana göre fırından çıkan çinileri beklemek :) yani SÜPRİZ:)



boyanan çini bisküvileri sırlandıktan sonra fırına giriyor ve renkler canlı parlamış olarak çıkıyor. mesela yukarıdaki tabak fırına henüz girmedi.




sadece tabak çanak ile sınırlı değil çini formları. aklınıza gelebilecek her eşyayı çini bisküvisi olarak alıp boyayabiliyorsunuz. yukarıdaki bir fener ve fırıından sonra balkonumdaki yerini alıcak :)



yukarıdaki resimde de ham çini bisküvisi üzerine kömürle geçirilmiş bir desen görüyorsunuz. evet kömür yanlış yazmadım:) başta bana çok ilginç gelmişti ama çinide deseni aktarma tekniği bu şekilde oluyor. önce deseni kağıtta iğne ile deliyosunuz. ardından üzerine kömürle baskı yaparak deliklerden desenin çıkmasını sağlıyorsunuz. daha sonra da renklendiriliyor.  aşağıdaki resim de bu yukarıdaki tabağın fırından çıkmış hali oluyor...


ilk başlarda boyama hatalarından dolayı fırın çıkışları bulanık ya da yanık olabiliyor ama git gide düzeltiliyor hatalar...

FIRINDAN ÖNCE

FIRINDAN SONRA
yukarıdaki karo benim fırından çıkan ilk eserim o yüzden çok kıymetli :)

ve aşağıya da fırına gitmeyi bekleyen çinilerimi ekliyorum. fırından sonraki hallerini görmek isterseniz de @SİHİRLİ_CİNİ ( buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz)kullanıcı adıyla instagramdaki hesabıma hepinizi beklerim...








benim çini hikayem bu şekilde... okuduğunuz için teşekkür ediyorum ve mutlaka yorumlarınızı bekliyorum..

ve unutmadan...
sanat güzel şey lütfen kıyısından köşesinden de olsa ilgilenelim,
iyi gelecektir...

hoşçakalın....
By bana göre modaysa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder